Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Album Inceleme etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

The National "High Violet" Albüm Kritik

Sıkıldım şu havalardan. İnsanı mahveder bu havalar. Aşk mı istiyorsunuz? O halde size bir tutam müzik veriyorum. Öyle o kadar kolay değil aşkınızı bulmak. Ya da aşkınızı aramak ne kadar doğru. ' Senin hayaletin olmak istemedim ben kimsenin hayaleti değilim ' diye devam eden yeni The National şarkısı bir hayli yürek burkan cinsten. "Anyone's Ghost" adında ve başlıyor davullar, gitarlar ve şarışın erkeğin sesi geliyor derinden derinden. Mantıksız bir şekilde deli gibi müzik dinleyen birisi olarak, bu albümü kesinlikle edinmenizi tavsiye ediyorum. Ha önceki albümler mi? Onları da biraz siz araştırın! 9 out of 10 Band Webpage: www.americanmary.com

Dolores O'Riordan - No Baggage Yeni Albüm!

Hepinizin bildiği The Cranberries solisti Dolores O'Riordan 25 Ağustosta No Baggage adlı yeni ve 2. stüdyo albümünü yayınladı. Ilk solo albümü Are You Listening? ile acaba bu yolda devam edebilirmiyim diye ortalığı yokladıktan sonra, No Baggage ile sanatçı kariyerinin iplerini tekrar eline aldı. Bu sefer daha sağlam bir albüm ile geri dönüş yaptı. Albüm resmen ışıl ışıl parlıyor. Switch Off The Moment, Apple Off My Eye ve inanılmaz melankolik şarkı Lunatic sizi büyülemeye hazır. 8 /10 Albümden Şarkıları Dinleyin: Dolores O'Riordan - The Journey Dolores O'Riordan - Lunatic Dolores O'Riordan - Switch Off The Moment Dolores O'Riordan - Apple Off My Eye

Antony & The Johnsons - The Crying Light

Şimdi bir kuşum (I am a Bird Now 2005) dediklerinde dünyada büyük kitlelere ulaşan bir mucize olmuşlardı. Şimdilerde Ağlayan Işık (The Crying Light 2009) diyerek yine müziklerine hayran bırakıyorlar. Albümde Kiss my name, One Dove, Epilepsy is dancing ve birçok müthiş duygusal çalışma yer alıyor. Antony and the Johnsons'ın üçüncü albümü olan The Crying Light bütün eleştirmenlerden yüksek puanlar alıyor. Ben ise bu şarkıları yoğun, hüzünlü ve değerli müzikleri sevenlerin mutlaka dinlemesi gereken bir albüm olarak nitelendirebilirim. Albüm kapağı 1977 yılında çekilmiş Kazuo Ohno adında bir dansçının resmini içeriyor. Antony kapak hakkında " The Crying Light harika bir dansçı olan Kazuo Ohno'ya adanmıştır" diyor. Elinize sıcak birşeyler alıp, sakin bir müzik dilerseniz bu albüm tam size göre. En son single Epilepsy is Dancing ya da Another World 'u dinlemek için Antony Myspace sayfasını ziyaret edin. ayrıca: Bjork - Dull Fame of Desire Hercules & Love Affair

Lady Gaga - The Fame (2008)

Puan: 6 /10 Lady Gaga dans müziğinin gelecekteki liste başı şarkıcısı olmaya aday gibi görünüyor. Kendine örnek aldığı isimleri göz önünde bulunduracak olursak David Bowie, Madonna ve Queen, ortalığı sarsabilecek şarkılarını şöyle bir dinlersek bu adaylığa kesin gözüyle bakabiliriz. Albümde birbirinden değişik ve farklı renklerde 13 şarkı bulunuyor. Dinlerken Gwen Stefani, Robyn, Pussycat Dolls, Fergie, Sugababes ve Britney Spears gibi pop dünyasının tanınmış isimleri gözünüzün önünden geçiyor. Evet Lady Gaga piyasadaki birçok şarkıcıyla anılabilir fakat The Fame bir iş olarak gerçekten başarılı ve sizi dans ettirmeye hazır, her ne kadar birsüre sonra çoğu pop albümü gibi unutulacaksa da. Albümde Öne Çıkan Şarkılar : Just Dance, Paparazzi, Money Honey, Again Again, Summerboy Just Dance Şarkısını Dinle:

Duffy - Rockferry (2008)

Altmışların melodileri şu sıralar oldukça popüler. Duffy ise İngiltere çıkışlı yeni bir yıldız. Rockferry adlı yeni ve ilk albümü Dusty Springfield, Dionne Warwick, Aretha Franklin gibi 60 ların sükseli isimlerini akıllara getiriyor. Polydor altında çıkan Rockferry şimdiden heryerde övgüler toplamayı başardı. Amy Winehouse gibi isimlerin yardımı ve ayrıca britpop grubu Suede'in gitaristi Bernard Butler birçok şarkıda Duffy'ye eşlik ediyor. İlk dinleyişten itibaren sizi etkisi altına alan bu albüm altmışların müzik açısından aslında ne kadar kaliteli bir dönem olduğunun bir kanıtı. Warwick Avenue yeni single ve klibinde Duffy'i ağlayarak gördüğümüz şarkı bana sevdiğim bir parça olan "Don't Let Me Be Misunderstood"'u hatırlattı. Bilirseniz Gary Moore yorumu oldukça egzotiktir bu şarkının. Moda sektöründe de bu geçmişe dönüş oldukça revaçta. Ama Duffy belki daha çok kendi kimliğini ortaya koyan ve daha orjinal bir albüm yapsa oldukça etkili olabilir (bkz. A...

Alanis Morissette - Flavors Of Entanglement

Alanis Morissette doksanlı yılların ortasında oldukça yıldızı parlayan uzun saçlı rock solisti olup, ilk ve en iyi albümü Jagged Little Pill (1995) den bu yana tam 13 sene geçti. All I Really Want, You Oughta Know, Hand in My Pocket, Head over Feet, Ironi gibi klasikleşmiş Morissette şarkıları bu ilk albümü Jagged Little Pill de yer alıyordu. 15 yıl boyunca sürekli ilk albümünde şarkılarını yorumlayan Alanis, bunun dışında pek başarılı diyemeyeceğim iki solo albüme daha imza attı. Flavors Of Entanglement şarkıcının yeni stüdyo albümü ve bu sefer Alanis son dönemlerde Nelly Furtado, Madonna gibi yeni birşeyler denemek istemiş. Şarkıların albümdeki yorucu ve kasfetli teması, sesi ile birleşince albüme çok ağır bir hava katmış. Industrial havasında bir sound ile başlayan albüm birden alıştığımız o Tori Amos tarzı slow rock müziğine dönüşüyor ve tam olarak ne olduğunu anlayamıyorsunuz. 2,3 parça dışında Flavors Of Entanglement işe yaramaz gözüküyor. Alanis Morissette - Underneath Güzel ...

Scarlett Johansson - Anywhere I Lay My Head

Tom Waits dinler misiniz? Hani Amerika'nın o dahi şarkı sözü yazarı, ilginç kişilik, antika çalgı koleksiyoncusu ne ararsanız bu Tom Waits'te mevcut. İşte sinemanın temiz ve çekici yüzü Scarlett Johansson da bir Tom Waits hayranı ve bu hayranlığını ilk stüdyo albümü olan Anywhere I Lay My Head açıkça gösteriyor. Albümde özenle seçilmiş Tom Waits şarkıları (Green Grass, Fawn) Johansson'ın o inişli çıkışlı bir anlamda yetersiz sesiyle yeniden yorum buluyor. Oldukça ilginç bir albüm olmuş alına bakarsanız iki şarkıda Falling down ve Fannin' street David Bowie güzel aktrise eşlik ediyor. Yıldızın rol aldığı Girl With a Pearl Earring, Lost in Translation, The Man Who Wasn't There gibi muhteşem bağımsız filmleri izlediyseniz, Scarlett Johansson sesiyle de o kendi halinde, iç dünyasında keşiflere açık bir sanatçıyı andırıyor. Albüm yeterince övgü almayacak orası kesin gözüküyor. Fakat iyi albümler bence herkesin takdirini kazanan albümler değildir. Onlar zamanla yerine o...

Madonna - Hard Candy

Madonna bütün kariyeri boyunca imajıyla şarkılarını karıştırıp bizlere sundu. Bu yüzden hangisinin ön planda olduğunu söylemek gerçekten imkansız. İlk dönem Madonna kayıtlarına baktığımızda (Madonna, Like A Prayer) kendisi efsanevi bir sanatçı gibi olmasa bile, orjinal birşeyler üreten, evden bunun için yollara düşmüş bir kadın imajı vardı. Ve övünülecek birsürü şarkıya imja atılmıştı ve bunları seslendirmişti. Şimdi ise şarkılarına kim yön veriyor ve nasıl bu kadar kalitesiz şarkılar ortaya koyuyor bilinmez. Ufak şişesini 55 ytl gibi fiyatlara aldığı kabala suları mı Madonna'yı bu kadar basit şarkılar yapmaya zorluyor. Nasıl oluyo demek mantıksız olur, yani büyük bir tanıtımla bu başarısız şarkıların bu kadar piyasada kalması ayrı bir üzüntü. Albümde Candy Shop, 4 Minutes gibi birbirini tekrar eden yeni dönem Madonna parti,disko havasına bürünmüş, açılışları ve araları rap şarkıcılarıya süslenmiş şarkılar yer alıyor. Confessions on a Dance Floor bile daha düzgün ve orjinal duruyo...

Tindersticks - The Hungry Saw

Tindersticks bir başka sonu 's' lerle biten sıradan gruplardan değildir. Bir kere dinlerseniz, uzun süre severek dinleyebileceğiniz şarkılarla sizi büyülerler. Romantik olmanın Tanrı vergisi olduğunu düşünmek doğru olacaktır. Bazıları romantik olmadığını düşünür, fakat yemek içmek gibi her insanın doğasında bulunan bir özelliktir. Sadece her duygunun açığa çıkmasında olduğu gibi doğru zamanı bekler. Tindersticks'in müziğinde de bu romantik oluş vazgeçilmezdir, hemen notaların aşkıyla duygulanırsınız. Hissetmek için, müziğe kulak vermek yeterlidir. Tindersticks 90'ların en tutarlı İngiliz müzik gruplarından birisidir. Hem orjinal hem tuhaf tarzlarıyla sizi en zayıf noktanızdan vururlar, duygusal tarafınızdan. The Hungry Saw asıl bahsetmeye çalıştığım yeni albümleri oluyor ve bu albümde diğer Tindersticks albümleri gibi kendine özel olmuş. Sonuçta kötü bir çalışmalarına rastlamadım ama birkaç unutulmaz şarkılarına her albümde tanık oldum. The Hungry Saw da romantizmin do...

Hercules & Love Affair

Dore ve lame renklerinin olmadığı bir disko istiyorum. Daha doğal olsun, aşırı abartıdan uzak hayat gibi olsun. Bize ne mi anlatsın? Hayatın bazen aşırı hızlanan kesitlerinden birşeyler anlatsın. Hani bazen kalbiniz hızla atmaya başlar, ve arka planda bir disko şarkısı çalıyormuş gibi hissedersiniz. İşte Hercules & Love Affair 2008 yılında bizlere armağan ettiği albüm binbir türlü hissiyatı bir arada tutuyor. Üstelik dans etmemiz içinde güzel güzel şarkılar hazırlamışlar. Bu yıl şimdiye dek duyduğum en iyi albümlerden desem abartmış olmam. Özellikle albümdeki görkemli vokaller en etkileyici kısım olmuş. Anthony Hegarty, Kim Ann Foxman gibi ses dağarcığını üstün derecede kullanan isimlerden bahsediyoruz. Dinlediğiniz ilk andan itibaren büyüleneceksiniz! Blind, yani ilk single çalışması albümde en öne çıkan şarkılardan birisi. Ben şimdiden deli gibi Hercules & Love Affair dinliyorum. Sizin de mutlaka kulak vermenizde fayda var. Blind müzik Video

Beach House - Devotion

Müzik Parti öneriyor Saçma sapan şeylere, tutarsızlıklara bayılıyorum. Açıkçası düzgün olan herşey beni yoruyor, çünkü her ne ise düzgün olmaya çalışan başaramıyor, yere yığılıyor parça parça. Daha önce plaj evi diyen Beach House şimdi ise Devotion "Sadakat" diyor. Gerçekten Beach House'un müziğini birkez tadan birisi bu şarkıları içten bağlanıyor. Öylesine çalıveriyor, rüya pop'u nede olsa. Aslında bu tarzın ismini ben kendim koymak istiyorum. Dream pop değilde gökte kayan yıldız müziği, ya da kelebeğin anlamsızca ordan buraya konduğunda kanatlarını yavaş yavaş açıp kapamasının müziği. Ya aramızda belki pek yok Beach House seven, ama ben bu üzgün bayan yorumunu yani Victoria Legrand'ı 2000 li yıllarınının en iyi bağımsız müzik vokallerinden biri seçmek istiyorum. Tabi var Cat Power'lar, Pj Harvey'ler Julie Dorion ve Johanna Newsom'lar ama bu Victoria'nın duygusu hiçbirinde yok. Hele albümde You Came to Me gibi bir başyapıt var iken ben bu saçma ya...

Britney Spears - Blackout

Britney Spears bu defa farklı bir çizgide harika bir albümle dinleyicilerle buluşuyor. Albümde modern pop, disko and elektronik müzik gibi çeşitli türlerin birleşimi Spears'in o bebek gibi sesiyle etkileyici şekilde birleştirilmiş. Ortaya kariyerindeki en tutarlı albümlerden birisi çıkmış hatta konsept tadında bir albüm olmuş diyebiliriz. Britney gibi popüler bir şarkıcı için, ilk çıkış parçası Gimme More biraz gölgede kalıyor. Hatta albüme yardım edenler bütün işi yapmış diye de düşünebilirsiniz, haksız sayılmazsınız. Yine de, şarkılarda bütünlüğü korumuş yorumuyla güzel şarkıcı, ve önemli olan albümün onun adıyla çıkması. Albümün hit olabilecek şarkısı Radar 80 lere geri dönüş yapıyor ve seksi olmak için aşırıya kaçıyor bu şarkıda. Britney Spears, bu albümün gücünü belki de kendi özel hayatını fazla öne çıkartarak yok ediyor. Fakat modern pop müzik seven herkes bu şarkıları dinlemeli. Why Should I Be Sad, o karanlık seksi ve ikilemde kalmış kişiliğiyle albüme son noktayı koyan ...

Joni Mitchell - Shine

Joni Mitchell 20. yüzyılın en önemli şarkı sözü yazarlarından birisi olarak gösteriliyor. Ve ilham verici sözlerinden yola çıkarsak böyle bi övgü onun için gerçekten yerinde bir kelime olur. Tek başına en önemli bayan şarkı sözü yazarı demek yeri gelmişken Shine adlı yeni albümünün ne kadar güzel olduğunun da habercisi. Yoksa oturupta bir pazar gününde kendimi bu yazı için yormazdım. İlle de modern birşeyler dinleyerek sıcak birşeyler içmek isterseniz Shine oldukça iyi bir seçim olacaktır. Albümü elinize aldığınız andan itibaren gözünüze o sanatsal içerikle albüm kapağı ilişiyor, ve bu gerçekten şişirme bir kapak değil. Çünkü albümü dinlerken ay ışığında modern bir dans sergileniyormuş havasını hissediyorsunuz. 2007 yılının en dinlendirici kayıtlarından birisi olmuş Shine, One Week Last Summer gibi süper bir şarkıyla açılan albüm, en iyi ya da en vurucu Mitchell şarkısıyla yani If ile kapanıyor. Albüm Joni'nin çevreyi korumak için varolan tutkusunu da içeriyor bir yandan. Tabi t...

Dave Gahan - Hourglass

Hourglass Depeche Mode solisti David Gahan'ın ikinci solo albümüdür. 2003 yılında yayınlanan ilk solo albümü olan Paper Monsters'dan bu yana sadece albümde biraz daha fazla elektronik öğelere yer verilmiş. Albümün prodüktörlüğünü Andrew Phillpott ve Christian Eigner üsleniyor ve Eigner bütün şarkıların bestesinde Dave Gahan ile birlikte çalışmış. Tony Hoffer tarafından mix lenen albümde gitarlar Phillpott ve davullar ise Eigner'e ait. Kingdom adlı ilk single geçen günlerde yayınlandı ve bu beni gerçekten çok heyecanlındırdı. Genelde çıkış parçaları pek iyi olmaz ve albümde mutlaka daha iyileri vardır diye genellemelerden yola çıkarak Hourglass kesin iyidir demiştim. Fakat yanılmışım, Depeche Mode'un gölgesinde kalan, diğer elemanların yeteneklerini aratan bir albüm olmuş bu. 80'lerin olay synth pop grubu Depeche Mode'dan gölgesinde duruyor Hourglass. David Gahan imajı herzaman ki gibi tek, o yankılanan ve sürünen vokaller herzamanki gibi çok hoş, fakat müzik aç...

H.I.M. - Venus Doom

Müzik Parti Öneriyor Populeritenin getirdiği rahatlık, Mtv olayları ve Bam Margera H.I.M.'i öldürdü veya müzikleri çok basitleşti diye düşünebilirdiniz. Ama bunun için ancak Love Metal 'le karanlık müziklerine dönme çabalarını ve Dark Light ile gelen büyük hayal kırıklığını delil olarak gösterebilirdiniz. Fakat Venus Doom ise tam bir önyargı dersi oluyor. Aman şimdi yeni albümde belli diye düşünen beni şoka uğratmış bu görgülü metal müzik gerçekten oldukça güzel olmuş. 90 ların kült alternatif rock topluluğu My Bloody Valentine'ın aşırı aşksızlıktan pembemsi olmuş Loveless albümüyle Metallica'nın başyapıtı Master of Puppets arasında köprü kuruyor albüm solist Ville Valo'nun söylediklerine göre. Ve solist Valo haklıda gözüküyor öncelikle en sert H.I.M. albümlerinden birisi olmasının yanında oldukça kaliteli prodüksiyon Tim Palmer (Ozzy Osbourne, Dredg) dikkatleri üzerine topluyor. Valo'nun kendini geliştirmiş harika vokalleri ve o sigara dumanı kokusu veren k...

Band of Horses - Cease to Begin

Müzik Parti Öneriyor - Artık pek güzel albümler çıkmıyor. - Çıksa da biz kıymetini biliyor muyuz acaba? Şeklinde devam eden diyalog, Ben Bridwell (solist), Rob Hampton ve Creighton Barrett isimlerinden oluşan Seattle çıkışlı Indie Rock grubu Band of Horses'ın yeni albümü üzerine ilgi toplamak için güzel bir açılış. Spin, Entertainment Weekly, NY Times, Harp, Billboard, Pitchfork, Magnet, NME, Uncut ve birsürü müzik kaynaklarından iyi not almayı başaran ve geçen senenin en iyi albümlerinden (bana göre) olan bir önceki Everything All the Time 'a göre Band of Horses cephesinde birsürü şey değişiyior. Daha olgun ve oturaklı parçalar yazmış ve ailesinin yanına taşınmışlar, daha yakın olabilmek için. Belkide bu yüzden bilinmez, albümdeki şarkılar sizi sarıp sarmalıyor, içinizi okşuyor, bazen ise burnunuzun direği sızlayabiliyor. İçinizde bulunan şartlara bağlı olarak güzel müzik diye birşeyin varlığından bahsedebilirsiniz. İşte doğru zaman ve yerde çalındığında her müzikte güzel birş...

The Fiery Furnaces - Widow City

Müzik Parti Öneriyor! The Fiery Furnaces gibi çatlak indie rock grupları (daha önce de belirttim bu terimi yerinde bulmuyorum, çünkü herşey indie rock oldu sanki) senede bir bizi yoklamayı sever. Kendi hallerinde takılan tuhaf ikilinin yeni albümü Widow City yine gücünü 70 lerin tuhaf rock sallantılarından alıyor, bu kesin! Gallowsbird's Bark ve Blueberry Boat gibi iki önemli kayıtları üzerine ekleyebilecek pek birşey yok Widow City adlı albümde, fakat olur ya Fiery Furnaces hayranı iseniz toz kondurmak istemezsiniz. Ben de toz kondurmak istemiyorum açıkçası, çünkü kendi büyüsünü kaybetmeden ilerleyebilen 2000li yılların müzik gruplarından birisi duruyor karşımızda. Widow City bence büyüleyici fakat çok aranan bir kayıt değil. Ilginç birşeyler durmak isterseniz, zaman zaman kuru gürültünün tadına bakmak isterseniz buradan buyurun: The Fiery Furnaces - Automatic Husband

Thurston Moore - Trees Outside The Academy

Gerçek müzisyenler! Böyle bir kavramı ortaya koymuş olmaktan çekiniyorum ama günümüzde sadece maddi alanda olan bir şey değil imitasyon, sanat alanında da oldukça tercih edilen bir yöntem. Ve böylelerinin gün geçtikçe artması insanların sürekli eskileri daha iyi olarak görmesi gerçekten zamanın yeterince ileri gittiğini söylüyor. Gerçekten birşeyler üretmek ve yıllar boyunca üretmeye devam etmek, kendi kimliğinizle bu başarıyı göğüslemek ve diğer insanların sıradan hayatına bir melodi olabilmek. Trees Outside The Academy ile Moore gerçekten istediğim müziği dinlememe neden oluyor. Sayısıl yan projelerinin yanısıra Moore'u en çok Sonic Youth adlı rock grubundan tanıyoruz. Bu güzide rock grubu anlatılmakla bitmez, öyleki 80li ve 90lı yıllarda en önemli topluluklardan birisidir. Fakat en önemli özelliği bu kadar yetenekli müzisyenin bir arada müzik alanında bir yapı inşa etmeleri. Thurston Moore'un ilk solo albümü değil bu, hatta 1995 yılında önemli bir albümü olan Psychic He...

Gogol Bordello - Super Taranta!

Türkiye'de bu tarz fıkır fıkır müzikler her zaman sevilir, insanımız coğrafi koşullarında etkisiyle sıcak ve cana yakındır. Gogol Bordello'nun yaptığı çingene punk'ı ülkemizde kısım kısım yayıldıktan sonra oldukça popüler oldu ve tutuldu. Hani bir alışkanlık vardır ya, kulaktan kulağa yayılır, işte Gogol Bordello müziğinin Tüykiye'de bu şekilde tanındığını düşünüyorum. Hatta fon müziği olarak kullanıldığını dahi pek çok kez duydum. Diğer bir faktör geçen sene Rock'n Coke festivalinde yer almaları ve gençlerin ilgisini çekmeleri. New York'lu grup yeni albüm Super Taranta! ile geri dönüş yaptı. Albüm geçen haftalarda yayınlanmıştı. Çok enerjik ve uzun bir kayıt, fakat hiçbir zaman Gypsy Punks Underdog World Strike kadar etki kuramadı benim üzerimde.Bu albümde beğendiğim şarkıları var, melodik müziklerine arada tempo tuttuğum olmuştur. Yine de orjinal bir müzik yapmaları ve renkli kişilikleriyle bu topluluk her zaman vasatın üzerinde çalışmalar yapıyor. Özellikle g...

Keane - Little Broken Words

Öncelikle bu yeni bir albüm değildir, sadece daha önce yayınlanmamış ve farklı versiyondaki şarkılardan oluşan bir toplama albümüdür. Geçen sene yayınlanan Under The Iron Sea adlı ikinci albümden sonra Ingiliz britpop grubu Keane hafif ivmeli düşüşe geçmişti. Under The Iron Sea deki parçalar ne çok akılda kalıcı ne de çok başarılıydı. Ikinci albüm engeline takılan bir başka grup da Keane oluvermiş, Hopes and Fears gibi oldukça başarılı bir çıkış albümünün grubun şu ana dek herşeyi olduğunu kulaklara fısıldamıştı. Bu kadar derin düşüncelere dalan bir müziksever olduğunuzda sizin için o anki çalan müzik değerlidir. Karşılıklı alçakgönüllü davranmaya çalışır, çalan parçalardan fazla birşey beklemezsiniz. İşte böyle bir ruh halinde, sizin için en uygun müzik daha önce yayınlanmamış değişik parçalardan oluşan bir toplama albüm olacaktır. Dahası içinde Walker Brothers , Louis Armstrong ve Rufus Wainwright (Dinner At Eight) yeniden yorumları bulununca yüzünüzde hafif bir ikindi gülümsemesi...

İletişim Formu (Contact us)

Ad

E-posta *

Mesaj *