Bölüm 1:
13 Temmuz 1990: Aberdeen
Dodge marka kamyonetin içinde gezinen genç müzisyenler, göçebe hayatı şeklinde oradan oraya giderken kıyafetlerini küçük poşetlere tıkmakla meşguldür. Henüz bir menajerleri ya da onlara yol gösteren bir akıl hocaları olmadığından onları kontrol altında tutan tek şey solistlerinin önceden hazırladığı yapılması gerekenler listesidir: "Kamyonetin kapılarını iyice kilitleyin" gibi güvenlik önlemleri haricinde yapılması gerekenler, ihtiyaçlar ve hatta yakın zamanda sahip olunması gerekenler bile sırasıyla not edilmiştir.
Kurt Cobain'in meşhur listeleri, arkadaşları tarafından takıntılı bir durum olarak düşünülüp dalga geçilse de aslında grubun bu şaşkın döneminde oldukça faydasını görmüşlerdir. Ne de olsa Nirvana denen şey, henüz kafası dalgın birkaç gençtir... Nereden gelip nereye gittiklerinin farkında olmayan, bunu düşünmek yerine eğlenmeyi tercih eden ve sadece kendini rüzgara bırakan üç genç... Kontrole ihtiyaçları olduğu kesindir ancak bu durumda ipleri elinde tutanın Cobain olması oldukça ilginçtir çünkü aralarında otoritelere en uzak olan odur.
PUNKROCK'A İNANÇ Benzin almak için tişörtlerini sattıkları dönemi çoktan geride bırakan grup hayatlarının devrimini yaşayacakları yaza başlamıştır. Nevermind, içten içe arzuladıkları ama hayalini kurmaya fantezi dünyalarının bile yetmediği bir başarıya ulaşacaktır. Cobain'in bugüne dek günlüklerine not ettiği devrim olmak üzeredir ve bu devrimin ana karakteri de kendisidir. O, her ne kadar punk rock'ın müzik dünyasını ele geçireceğini daha ergenlik döneminden itibaren bilse de bu devrimin John Lennon'la başladığını ancak ölümüyle yarıda kaldığını düşünür. Oysa Nevermind albümü 672 günde sadece onların hayatını değil, müzik dünyasını da geri dönülmez şekilde değiştirir. Kahraman olma arzusu ve cesaretinin kendinde olmadığını söyleyen Cobain, dünya çapında bir şöhret olacaktır. Ama bunu o zaman kendisi de bilmemektir. Çünkü tek isteği, biraz para, biraz kadın ve bolca müziktir.
Nirvana'nın hikayesine gerçekçi bakıldığında her şeyin Dave Grohl'un katılımıyla başladığı görülür. Cobain, müzik kariyerinin amatör ya da profesyonel dönemlerinde yaratıcı beyin olmuştur ama yalnızca Grohl'un katılımıyla sağladığı •Jirvana projesinden tatmin olmuştur. Popülaritesinin doruk noktasında yaptığı röportajlardan birinde "hayatımın en keyif aldığım dönemi Nevermind'ı piyasaya sürmeden hemen önceki dönemdi" diyen Cobain, şöhretin ağırlığına yenilmese bu memnuniyet sürer miydi sürmez miydi bilinmez ancak müzikal hayatı boyunca en mutlu olduğu takım arkadaşları hiç kuşkusuz Dave Grohl ve Chris Novoselic oldu.
Müzik tarihine bakıldığında bugün bile üzerinde konuştuğumuz grubun bittiğini söylemek bir hayli ironik olsa da duygu olarak Nirvana'nın bitiş dönemi 1992 Reading Festivali'nin sonrası, uyuşturucunun, anlaşmazlıkların ve Courtney Love'ın baş gösterdiği günlerdir. Nevermind albümünün çıkış tarihinin üstünden 16 yıl geçtikten sonra Nirvana'nın trajediyle sona eren, ancak başarısını tarihe kazıyan bir efsane olduğunu biliyoruz. Ve sadece 90'lara değil, baştan sona müzik tarihinde devrime neden olan Nirvana dosyasını açıyoruz.
29 Ekim 1990, Olympia, Washington
DAVE GROHL KAPIDAN GİRER...
Dave Grohl, yanındaki eşyalara şöyle bir bakar. Henüz 21 yaşında olan genç müzisyen uzun süredir hardcore gruplarda çalmaktadır. Bugüne kadar yaptığı müzikle çok da mutlu olamamıştır. Cobain ise son derece maço ve vahşi bulduğu hardcore müzik tarzını sanat kategorisine bir türlü sokamamıştır. Grohl da aynı sebeplerden "Scream" ve "Bramage" gibi gruplardan sonra punk rock denemek ister. Halihazırda çaldığı grupla İngiltere turnesinden henüz dönmüş olan Grohl, yeni kararlar alarak Nirvana'ya geçiş yapar ve Kurt-Chris ikilisinin yanma taşınır. Hardcore müzik döneminde ucuz yemek, ucuz yatak mantığıyla bir orada bir burada gezinen müzisyen, Nirvana'ya gelirken hayatında bir şeylerin değişeceğine dair umutlar taşımaktadır. Ancak yeni grup arkadaşlarının yanma geldiği ilk günde hayalleri yerle bir olur.
Yeni evi; 114, North Pear Street adresinde üç odalı bir dairedir. O dönemde punk müzikle ilgilenen hiçbir gencin bir malikaneye ya da temiz bir eve sahip olmayacağı kolaylıkla tahmin edilebilir. Ancak Cobain'in her daim yaşadığı düzensiz ev hayatı o günlerinde de hakimdir. Boş bir buzdolabı, mutfak tezgâhını doldurmuş kirli bulaşıklar ve pis bir koku. Üstelik evlerine sinen bu ekşimtrak kokunun geldiği bir de merkez noktası vardır: Cobain'in kaplumbağalarının bulunduğu akvaryumun temizlenme sıklığı oldukça azdır. Her ne kadar Cobain, hayvanlara olan sevgisini her fırsatta söze ya da yazıya döküyor olsa da sorumlulukları konusunda çok da hassas olamamıştır. Keza, evin diğer bölümlerinin de birbirinden hazin görüntülere sahip olduğunu söylemek hiç de abartılı değildir.
Hayatının belli dönemlerinde bağımlı olduğunu düşündüğü ve bundan rahatsızlık duyduğu kırık bir televizyon, ufacık bir koltuk, uçak tuvaletlerinden daha büyük olmayan bir banyo, siyaha boyanmış bir yatak odası (Cobain'in yatak odası) ve bu görüntüyü biraz olsun anlamlandıran sapasağlam bir müzik seti ve binlerce albüm.
DEPRESİF COBAİN, GROHL U YILDIRIR
"Tam bir harabe" der ev için Dave Grohl, ki bu daha ilk karşılaşmalarıdır.
Grohl'un 21 yaş hayallerine, hayat felsefesine ve bugüne dek nerelerde yatıp kalktığına bakıldığında böylesine bir dağınıklık ve pislik içerisinde yaşamaya tahammül edebileceği düşünülebilir. Ancak Grohl'un hazırlıksız yakalandığı ve kaldıramadığ başka ve daha önemli bir nokta vardır ki o da Cobain'in karanlık ve depresif hayatıdır. Cobain'in saatlerce oturup boş boş tavanı izlemesine ve kimse ona bir şey sormadıkça ağzından tek kelime çıkmamasına Grohl bir türlü ahşamaz. Yıllardır Kurt'ün en yakın arkadaşı olan Chris Novoselic, bu durumu öylesine kabullenmiştir ki garipsenecek bir şey olmadığını düşünür ancak Grohl, genç Cobain'le tanıştıkları ilk zamanlarda bu depresif adama tahammül edemez.
Grohl, "Sabah yedide yatağa gider, öğleden sonra dört gibi uyanırdık. Böylece hiçbir şekilde günışığı görmezdik" dediği bu dönem için hayatının en depresif dönemi olduğunu söyler. "Chris, tam bir parti insanıydı ancak Kurt kendini her şeye kapatmıştı" dediği arkadaşlarını ancak taşındıktan sonra zamanla tanımaya başlayan yeni üye, bir süre sonra iki genç adamın karşısına geçip "yeter artık, bu çok depresif" diye haykırır. Bir işe yarar mı? Hayır!
Kasım 1990, Olympia, Washington
BİZİ BU PLAK ŞİBKETİNBEN, KURTARIN"
Albüm piyasaya çıkmadan bir ay öncesinde Nirvana, çok önemli iki işe imza atar. Önce Sub Pop Records'tan ayrılıp Gold Mountain'la masaya oturururlar. Müzikleri artık küçük barlarda ya da izbe stüdyolarda sıkışıp kalmayacaktır. Üstelik ilk kez Cobain'in Nirvana'yı ve yaptıkları müziği anlatmak için sayfalar dolusu yazmasına, basın bültenleri ve demo kasetlerini dağıtmasına gerek olmayacaktır. Bu ilk imza sonrası müzik piyasasının dev avcıları artık onların peşindedir. Bu yüzden altı ay içinde her şey tekrar tekrar değişir. En sonunda kendilerini müzik piyasasının o dönemde en büyük şirketlerden biri olan Geffen Records bünyesinde bulurlar. Ve Cobain, Novoselic ya da Grohl, kariyerlerini bir plana oturtmasalar ve bilinçli bir yükselme grafiği çizmeseler de bir şekilde kontrol ellerinden çıkar.
Cobain, Black Flag ve Flipper adlı punk gruplara hayranlığını anlattığı bir radyo programında daha güçlü bir plak şirketine bakındıklarmı söylemiştir zaten. Uzun süredir "Bleach" albümleri için iyi bir promosyon yapılmadığından yakman Cobain, Seattle'dan çıkma bütün punk gruplarının resmi markası haline gelen Sub Pop'Ia ipleri koparmasını tavsiye etmektedir. Faith No More ve Jane's Addiction gibi grupların da en sağlam güvenlik noktası olan yeni avukatları Alan Mintz'i de arkalarına aldıktan sonra Cobain'in ağzından çıkan tek laf vardır: "Bizi bu plak şirketinden kurtarın."
BOŞ ZAMAN VE ALKOLÜN RUTİNE DONDUĞU ANLAR
Geffen anlaşması, 1991 ilkbaharına kadar bir netliğe kavuşamaz. Bu yüzden de üç kafadar bir türlü karanlık ruh hallerinin dışına çıkamaz. Grohl, başta bu durumdan şikayetçi olsa da artık o da karşı konulmaz şekilde depresif ruh haline ürünmüştür. Provalar, alkol ve boş boş geçirilen zamanlar günlük rutinleri haline gelir. Cobain, her zamanki gibi kamyonetin koltuğunda tek kelime bile etmeden oturmaya başlamıştır. Yaptığı müziğin onun özgürlüğü olduğunu savunan genç müzisyen umudunu kaybetmektedir. Ünü bütün dünyayı ele geçirdiğinde bile "istediğim son şey şöhret" diyen genç adamın tek dileği yaptığı müziği kabul ettirmektir ancak bu şartlarda bu pek de mümkün görünmez. Cobain ve arkadaşları, Seattle sınırlarını aşamayacak bir müzik yaptıklarına inanmaya başlar.
Cobain'in bu bezgin ve sıkıntılı ruh halinin bir başka nedeni daha vardır. Kısa süreli bir birliktelik yaşadığı ancak hayatındaki en önemli isimlerden biri olan Tobi Vail'le ayrılığı kendisini çok ağır bir depresyona sokmuştur. Şu sıralar Spiders and the Webs adlı grupta söyleyen Vail, o günlerde Bikini Kili adlı punk grubunda davul çalmaktadır Sert ve feminist söylemleriyle dikkat çeken grup o yıllarda Riot Grrrl adlı feminist punk akımının da önde gelen isimlerinden biri olmuştur. Çok uzun süreli olmasa da bu ilişki Cobain'in hayatında önemli bir yere sahiptir. Nevermind için şarkı yaptığı dönemde biten ilişki sonrasında Cobain, "Aneurysm" adlı şarkının sözlerinde de "seni öyle çok seviyorum ki bu durum beni hasta ediyor" demiştir.
2005 yılında yapılan bir röportajda "üstünden çok uzun zaman geçti, o yüzden bırakın bende kalsın" demesi haricinde bu ilişki hakkında hiç yorum yapmayan Vail, o günlerde uzun süreli bir ilişki için tereddütleri olan bir kızdır. Cobain ise şiddetle bu ilişkinin sürmesini ister. Teknik olarak ilişkiyi kimin sonlandırdığı konusunda net bir bilgi hiçbir zaman olmaz ancak kesin olan birşey vardır ki; o da Cobain'in derinden bir ayrılık acısı çektiği... Grohl, yıllar sonra bu ilişki için "Tobi, onun tanıdığı kimseye benzemiyordu ama bunun onun için çok fazla olduğunu baştan beri biliyorduk. Tobi'ye inanılmaz aşıktı" diyor.
Ayrılık sonrasında köşesine çekilen Cobain, karanlık dünyasına geri döner. Üstelik bu ayrılık vücudunda da hasar bırakmaya başlamıştır. Hiçbir şey yemeden yaşayan ve ara sıra kusmaya da başlayan genç adamın arkadaşları onun kusma hastalığına yakalandığını düşünür. Her şekilde onu olumsuz etkileyen bu ayrılık belki de hayatında tek bir şeye olumlu bir etki yapmıştır. Şarkı yazma süreci birdenbire hızlanır. Yıllar sonra bakıldığında, 2000'lerin powerpop/punk sanatçısı Tobi Vail'in etkisi "Nevermind" şarkı sözlerinde açıkça farkedilir. En önemlisi de 90'lar müziğine damgasını vuran en önemli şarkılardan biri olan "Smells LikeTeen Spirit"in Vail'le olan ilişkisi. Teen Spirit marka deodorant kullanan Vail'in grup arkadaşı Kathleen Hanna, bir gün spreyle evinin duvarlarına "Kurt Smells Like Teen Spirit" (Kurt, "Teen Spirit" gibi kokuyor) yazar. O günlerde "yapışkan aşık" diye dalga geçilen Cobain, sonrasında bunu Nirvana'nın en büyük çıkışını sağladığı hiti haline getirir.
17 Nisan 1991, OK Hotel, Seattle
GEFFEN'LE ANLAŞMA VE YENİ UMUTLAR
1988 doğumlu Punk grubu Fitz of Depression ve dönemin feminist sesi Bikini Kili altında sahneye çıkan Nirvana, ilk kez canlı canlı "Smells Like Teen Spirif'i söyler. Sub Pop Records'dan Jonathan Poneman, o gün hayretler içerisinde kaldığını yıllar sonra itiraf eder. Böylelikle Nirvana bir şeyi daha kanıtlamıştır. Grohl'un gruba katılımı ile birlikte grup istediği ruhu yakalamayı ve kişisel acılarını bile avantaja çevirmeyi başarmıştır. Poneman, Nirvana'nın yenilenmiş hali için "Grohl, dönemin en iyi rock davulcularından biriydi ve 'Smells Like Teen Spirit' o olmasaydı böylesine etkileyici olamazdı" der.
Bu gösteri sonrasında underground müzik piyasasında gerçek anlamda isimlerini duyuran grup nihayet 30 Nisan 1991 tarihinde Geffen Records'la anlaşma imzalar. Bu anlaşmanın gerçekleşmesinde gizli birinin daha parmağı vardır. O da Sonic Youth grubunun solist/gitaristi Kim Gordon... Hole grubunun ilk albümünün prodüktörlerinden biri olan Gordon, bu dönemde David Geffen'e Nirvana hakkında bolca kulis yapar ve başarılı da olur. Anlaşma sonrasında kendilerini güvence altına aldıklarını düşünen grup, peşin olarak 287 bin dolar alır ancak bu paranın da keyfini süremez... Anlaşmaları henüz bitmediğinden Sub Pop Records'a yüklü bir miktar ödeyen grup paranın geri kalanının çoğuyla da yasal suçlarının cezasını öder ve borçlarını kapatır. Ama bu durum bile mutluluklarını bozamaz. İstedikleri plak şirketiyle çalışabilmenin hazzı her şeyden üstündür.
Bu güzel biyografinin devamını Billboard Türkiye Nisan sayısında bulabilirsiniz.
13 Temmuz 1990: Aberdeen
Dodge marka kamyonetin içinde gezinen genç müzisyenler, göçebe hayatı şeklinde oradan oraya giderken kıyafetlerini küçük poşetlere tıkmakla meşguldür. Henüz bir menajerleri ya da onlara yol gösteren bir akıl hocaları olmadığından onları kontrol altında tutan tek şey solistlerinin önceden hazırladığı yapılması gerekenler listesidir: "Kamyonetin kapılarını iyice kilitleyin" gibi güvenlik önlemleri haricinde yapılması gerekenler, ihtiyaçlar ve hatta yakın zamanda sahip olunması gerekenler bile sırasıyla not edilmiştir.
Kurt Cobain'in meşhur listeleri, arkadaşları tarafından takıntılı bir durum olarak düşünülüp dalga geçilse de aslında grubun bu şaşkın döneminde oldukça faydasını görmüşlerdir. Ne de olsa Nirvana denen şey, henüz kafası dalgın birkaç gençtir... Nereden gelip nereye gittiklerinin farkında olmayan, bunu düşünmek yerine eğlenmeyi tercih eden ve sadece kendini rüzgara bırakan üç genç... Kontrole ihtiyaçları olduğu kesindir ancak bu durumda ipleri elinde tutanın Cobain olması oldukça ilginçtir çünkü aralarında otoritelere en uzak olan odur.
PUNKROCK'A İNANÇ Benzin almak için tişörtlerini sattıkları dönemi çoktan geride bırakan grup hayatlarının devrimini yaşayacakları yaza başlamıştır. Nevermind, içten içe arzuladıkları ama hayalini kurmaya fantezi dünyalarının bile yetmediği bir başarıya ulaşacaktır. Cobain'in bugüne dek günlüklerine not ettiği devrim olmak üzeredir ve bu devrimin ana karakteri de kendisidir. O, her ne kadar punk rock'ın müzik dünyasını ele geçireceğini daha ergenlik döneminden itibaren bilse de bu devrimin John Lennon'la başladığını ancak ölümüyle yarıda kaldığını düşünür. Oysa Nevermind albümü 672 günde sadece onların hayatını değil, müzik dünyasını da geri dönülmez şekilde değiştirir. Kahraman olma arzusu ve cesaretinin kendinde olmadığını söyleyen Cobain, dünya çapında bir şöhret olacaktır. Ama bunu o zaman kendisi de bilmemektir. Çünkü tek isteği, biraz para, biraz kadın ve bolca müziktir.
Nirvana'nın hikayesine gerçekçi bakıldığında her şeyin Dave Grohl'un katılımıyla başladığı görülür. Cobain, müzik kariyerinin amatör ya da profesyonel dönemlerinde yaratıcı beyin olmuştur ama yalnızca Grohl'un katılımıyla sağladığı •Jirvana projesinden tatmin olmuştur. Popülaritesinin doruk noktasında yaptığı röportajlardan birinde "hayatımın en keyif aldığım dönemi Nevermind'ı piyasaya sürmeden hemen önceki dönemdi" diyen Cobain, şöhretin ağırlığına yenilmese bu memnuniyet sürer miydi sürmez miydi bilinmez ancak müzikal hayatı boyunca en mutlu olduğu takım arkadaşları hiç kuşkusuz Dave Grohl ve Chris Novoselic oldu.
Müzik tarihine bakıldığında bugün bile üzerinde konuştuğumuz grubun bittiğini söylemek bir hayli ironik olsa da duygu olarak Nirvana'nın bitiş dönemi 1992 Reading Festivali'nin sonrası, uyuşturucunun, anlaşmazlıkların ve Courtney Love'ın baş gösterdiği günlerdir. Nevermind albümünün çıkış tarihinin üstünden 16 yıl geçtikten sonra Nirvana'nın trajediyle sona eren, ancak başarısını tarihe kazıyan bir efsane olduğunu biliyoruz. Ve sadece 90'lara değil, baştan sona müzik tarihinde devrime neden olan Nirvana dosyasını açıyoruz.
29 Ekim 1990, Olympia, Washington
DAVE GROHL KAPIDAN GİRER...
Dave Grohl, yanındaki eşyalara şöyle bir bakar. Henüz 21 yaşında olan genç müzisyen uzun süredir hardcore gruplarda çalmaktadır. Bugüne kadar yaptığı müzikle çok da mutlu olamamıştır. Cobain ise son derece maço ve vahşi bulduğu hardcore müzik tarzını sanat kategorisine bir türlü sokamamıştır. Grohl da aynı sebeplerden "Scream" ve "Bramage" gibi gruplardan sonra punk rock denemek ister. Halihazırda çaldığı grupla İngiltere turnesinden henüz dönmüş olan Grohl, yeni kararlar alarak Nirvana'ya geçiş yapar ve Kurt-Chris ikilisinin yanma taşınır. Hardcore müzik döneminde ucuz yemek, ucuz yatak mantığıyla bir orada bir burada gezinen müzisyen, Nirvana'ya gelirken hayatında bir şeylerin değişeceğine dair umutlar taşımaktadır. Ancak yeni grup arkadaşlarının yanma geldiği ilk günde hayalleri yerle bir olur.
Yeni evi; 114, North Pear Street adresinde üç odalı bir dairedir. O dönemde punk müzikle ilgilenen hiçbir gencin bir malikaneye ya da temiz bir eve sahip olmayacağı kolaylıkla tahmin edilebilir. Ancak Cobain'in her daim yaşadığı düzensiz ev hayatı o günlerinde de hakimdir. Boş bir buzdolabı, mutfak tezgâhını doldurmuş kirli bulaşıklar ve pis bir koku. Üstelik evlerine sinen bu ekşimtrak kokunun geldiği bir de merkez noktası vardır: Cobain'in kaplumbağalarının bulunduğu akvaryumun temizlenme sıklığı oldukça azdır. Her ne kadar Cobain, hayvanlara olan sevgisini her fırsatta söze ya da yazıya döküyor olsa da sorumlulukları konusunda çok da hassas olamamıştır. Keza, evin diğer bölümlerinin de birbirinden hazin görüntülere sahip olduğunu söylemek hiç de abartılı değildir.
Hayatının belli dönemlerinde bağımlı olduğunu düşündüğü ve bundan rahatsızlık duyduğu kırık bir televizyon, ufacık bir koltuk, uçak tuvaletlerinden daha büyük olmayan bir banyo, siyaha boyanmış bir yatak odası (Cobain'in yatak odası) ve bu görüntüyü biraz olsun anlamlandıran sapasağlam bir müzik seti ve binlerce albüm.
DEPRESİF COBAİN, GROHL U YILDIRIR
"Tam bir harabe" der ev için Dave Grohl, ki bu daha ilk karşılaşmalarıdır.
Grohl'un 21 yaş hayallerine, hayat felsefesine ve bugüne dek nerelerde yatıp kalktığına bakıldığında böylesine bir dağınıklık ve pislik içerisinde yaşamaya tahammül edebileceği düşünülebilir. Ancak Grohl'un hazırlıksız yakalandığı ve kaldıramadığ başka ve daha önemli bir nokta vardır ki o da Cobain'in karanlık ve depresif hayatıdır. Cobain'in saatlerce oturup boş boş tavanı izlemesine ve kimse ona bir şey sormadıkça ağzından tek kelime çıkmamasına Grohl bir türlü ahşamaz. Yıllardır Kurt'ün en yakın arkadaşı olan Chris Novoselic, bu durumu öylesine kabullenmiştir ki garipsenecek bir şey olmadığını düşünür ancak Grohl, genç Cobain'le tanıştıkları ilk zamanlarda bu depresif adama tahammül edemez.
Grohl, "Sabah yedide yatağa gider, öğleden sonra dört gibi uyanırdık. Böylece hiçbir şekilde günışığı görmezdik" dediği bu dönem için hayatının en depresif dönemi olduğunu söyler. "Chris, tam bir parti insanıydı ancak Kurt kendini her şeye kapatmıştı" dediği arkadaşlarını ancak taşındıktan sonra zamanla tanımaya başlayan yeni üye, bir süre sonra iki genç adamın karşısına geçip "yeter artık, bu çok depresif" diye haykırır. Bir işe yarar mı? Hayır!
Kasım 1990, Olympia, Washington
BİZİ BU PLAK ŞİBKETİNBEN, KURTARIN"
Albüm piyasaya çıkmadan bir ay öncesinde Nirvana, çok önemli iki işe imza atar. Önce Sub Pop Records'tan ayrılıp Gold Mountain'la masaya oturururlar. Müzikleri artık küçük barlarda ya da izbe stüdyolarda sıkışıp kalmayacaktır. Üstelik ilk kez Cobain'in Nirvana'yı ve yaptıkları müziği anlatmak için sayfalar dolusu yazmasına, basın bültenleri ve demo kasetlerini dağıtmasına gerek olmayacaktır. Bu ilk imza sonrası müzik piyasasının dev avcıları artık onların peşindedir. Bu yüzden altı ay içinde her şey tekrar tekrar değişir. En sonunda kendilerini müzik piyasasının o dönemde en büyük şirketlerden biri olan Geffen Records bünyesinde bulurlar. Ve Cobain, Novoselic ya da Grohl, kariyerlerini bir plana oturtmasalar ve bilinçli bir yükselme grafiği çizmeseler de bir şekilde kontrol ellerinden çıkar.
Cobain, Black Flag ve Flipper adlı punk gruplara hayranlığını anlattığı bir radyo programında daha güçlü bir plak şirketine bakındıklarmı söylemiştir zaten. Uzun süredir "Bleach" albümleri için iyi bir promosyon yapılmadığından yakman Cobain, Seattle'dan çıkma bütün punk gruplarının resmi markası haline gelen Sub Pop'Ia ipleri koparmasını tavsiye etmektedir. Faith No More ve Jane's Addiction gibi grupların da en sağlam güvenlik noktası olan yeni avukatları Alan Mintz'i de arkalarına aldıktan sonra Cobain'in ağzından çıkan tek laf vardır: "Bizi bu plak şirketinden kurtarın."
BOŞ ZAMAN VE ALKOLÜN RUTİNE DONDUĞU ANLAR
Geffen anlaşması, 1991 ilkbaharına kadar bir netliğe kavuşamaz. Bu yüzden de üç kafadar bir türlü karanlık ruh hallerinin dışına çıkamaz. Grohl, başta bu durumdan şikayetçi olsa da artık o da karşı konulmaz şekilde depresif ruh haline ürünmüştür. Provalar, alkol ve boş boş geçirilen zamanlar günlük rutinleri haline gelir. Cobain, her zamanki gibi kamyonetin koltuğunda tek kelime bile etmeden oturmaya başlamıştır. Yaptığı müziğin onun özgürlüğü olduğunu savunan genç müzisyen umudunu kaybetmektedir. Ünü bütün dünyayı ele geçirdiğinde bile "istediğim son şey şöhret" diyen genç adamın tek dileği yaptığı müziği kabul ettirmektir ancak bu şartlarda bu pek de mümkün görünmez. Cobain ve arkadaşları, Seattle sınırlarını aşamayacak bir müzik yaptıklarına inanmaya başlar.
Cobain'in bu bezgin ve sıkıntılı ruh halinin bir başka nedeni daha vardır. Kısa süreli bir birliktelik yaşadığı ancak hayatındaki en önemli isimlerden biri olan Tobi Vail'le ayrılığı kendisini çok ağır bir depresyona sokmuştur. Şu sıralar Spiders and the Webs adlı grupta söyleyen Vail, o günlerde Bikini Kili adlı punk grubunda davul çalmaktadır Sert ve feminist söylemleriyle dikkat çeken grup o yıllarda Riot Grrrl adlı feminist punk akımının da önde gelen isimlerinden biri olmuştur. Çok uzun süreli olmasa da bu ilişki Cobain'in hayatında önemli bir yere sahiptir. Nevermind için şarkı yaptığı dönemde biten ilişki sonrasında Cobain, "Aneurysm" adlı şarkının sözlerinde de "seni öyle çok seviyorum ki bu durum beni hasta ediyor" demiştir.
2005 yılında yapılan bir röportajda "üstünden çok uzun zaman geçti, o yüzden bırakın bende kalsın" demesi haricinde bu ilişki hakkında hiç yorum yapmayan Vail, o günlerde uzun süreli bir ilişki için tereddütleri olan bir kızdır. Cobain ise şiddetle bu ilişkinin sürmesini ister. Teknik olarak ilişkiyi kimin sonlandırdığı konusunda net bir bilgi hiçbir zaman olmaz ancak kesin olan birşey vardır ki; o da Cobain'in derinden bir ayrılık acısı çektiği... Grohl, yıllar sonra bu ilişki için "Tobi, onun tanıdığı kimseye benzemiyordu ama bunun onun için çok fazla olduğunu baştan beri biliyorduk. Tobi'ye inanılmaz aşıktı" diyor.
Ayrılık sonrasında köşesine çekilen Cobain, karanlık dünyasına geri döner. Üstelik bu ayrılık vücudunda da hasar bırakmaya başlamıştır. Hiçbir şey yemeden yaşayan ve ara sıra kusmaya da başlayan genç adamın arkadaşları onun kusma hastalığına yakalandığını düşünür. Her şekilde onu olumsuz etkileyen bu ayrılık belki de hayatında tek bir şeye olumlu bir etki yapmıştır. Şarkı yazma süreci birdenbire hızlanır. Yıllar sonra bakıldığında, 2000'lerin powerpop/punk sanatçısı Tobi Vail'in etkisi "Nevermind" şarkı sözlerinde açıkça farkedilir. En önemlisi de 90'lar müziğine damgasını vuran en önemli şarkılardan biri olan "Smells LikeTeen Spirit"in Vail'le olan ilişkisi. Teen Spirit marka deodorant kullanan Vail'in grup arkadaşı Kathleen Hanna, bir gün spreyle evinin duvarlarına "Kurt Smells Like Teen Spirit" (Kurt, "Teen Spirit" gibi kokuyor) yazar. O günlerde "yapışkan aşık" diye dalga geçilen Cobain, sonrasında bunu Nirvana'nın en büyük çıkışını sağladığı hiti haline getirir.
17 Nisan 1991, OK Hotel, Seattle
GEFFEN'LE ANLAŞMA VE YENİ UMUTLAR
1988 doğumlu Punk grubu Fitz of Depression ve dönemin feminist sesi Bikini Kili altında sahneye çıkan Nirvana, ilk kez canlı canlı "Smells Like Teen Spirif'i söyler. Sub Pop Records'dan Jonathan Poneman, o gün hayretler içerisinde kaldığını yıllar sonra itiraf eder. Böylelikle Nirvana bir şeyi daha kanıtlamıştır. Grohl'un gruba katılımı ile birlikte grup istediği ruhu yakalamayı ve kişisel acılarını bile avantaja çevirmeyi başarmıştır. Poneman, Nirvana'nın yenilenmiş hali için "Grohl, dönemin en iyi rock davulcularından biriydi ve 'Smells Like Teen Spirit' o olmasaydı böylesine etkileyici olamazdı" der.
Bu gösteri sonrasında underground müzik piyasasında gerçek anlamda isimlerini duyuran grup nihayet 30 Nisan 1991 tarihinde Geffen Records'la anlaşma imzalar. Bu anlaşmanın gerçekleşmesinde gizli birinin daha parmağı vardır. O da Sonic Youth grubunun solist/gitaristi Kim Gordon... Hole grubunun ilk albümünün prodüktörlerinden biri olan Gordon, bu dönemde David Geffen'e Nirvana hakkında bolca kulis yapar ve başarılı da olur. Anlaşma sonrasında kendilerini güvence altına aldıklarını düşünen grup, peşin olarak 287 bin dolar alır ancak bu paranın da keyfini süremez... Anlaşmaları henüz bitmediğinden Sub Pop Records'a yüklü bir miktar ödeyen grup paranın geri kalanının çoğuyla da yasal suçlarının cezasını öder ve borçlarını kapatır. Ama bu durum bile mutluluklarını bozamaz. İstedikleri plak şirketiyle çalışabilmenin hazzı her şeyden üstündür.
Bu güzel biyografinin devamını Billboard Türkiye Nisan sayısında bulabilirsiniz.
Yorumlar